Kur’ona Virüsü |
Aşağı “tüikürse” millet, yukarı “tüikürse” ekonominin reisi ile başını derde sokacak olan kurum, Kasım ayı enflasyonunu %3.5 olarak açıklamış. Yıllık enflasyon da %21.31 çıkmış.
İğneden ipliğe, altından çöplüğe kadar her şeye her gün zam gelmesine rağmen açıklanan 3.5 rakamı insanlara inandırıcı gelmedi tabi. Araba fiyatlarındaki artış ortalama %6.4, kiralarda ise %1.5 olmuş derseniz, millet çarşı pazarda karşılaştığı fiyatları bildiği için kendi enflasyonunu hesaplar. Çeyrek altın 1200 liranın üzerine çıkmış. Vatandaş parasını dolara koysa dolmuyor, parası avroyu almıyor. Dev-kur’a yatırım yapmak, Bağ-kur’a ödenen primlerin ileride getireceği maaşlardan daha çok kazanç getirir olmuş. Ha, şu da var, simit de 3.5 lira olmuş, enflasyon ile kardeş kardeş takılıyorlar diyebilirsiniz. Ne de olsa faiz sebep, enflasyon son’üç buçuk...
Ülkenin, ekonomi gibi matemat(ü)ik kitabını da yazan AKP’ye bakılırsa, “67-20=30” ve “0+(7x0)=7” gibi hükümleri ihtiva eden bir kanun her an çıkabilir. (Eski başbakanlarımızdan Binali Yıldırım “Amerika’da sıfırdan yüzde 7’ye çıkmış enflasyon. Bu ne demektir, 7 kat artış. Bizde 10'lardan 20’ye çıkmış 2 kat artış” diyerek ortadoğuda “kat”ların yeniden dağıtıldığını ifade etmişti)
Hissedilen Enflasyon Kaç?
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Türkiye enflasyonunu yıllık %58 civarlarında ölçtüğünü açıkladı. Acaba neden bu kadar yüksek? Üretim için gerekli enerji, hammadde ve aramal konusunda dışarıya bağımlı, ithal etmeden üretemeyen ülkemizde paramızın değerini kim “yiyi”, dolar yiyi... Dolar “yidikçe” enflasyon “artiy”. Buna “yiyi-dolar” etkisi diyebiliriz. Yiğidolar memleketi olan Sivas plaka numarası olan 58 ile ENAG’ın bulduğu oran arasındaki uyum dikkatinizi çekti, değil mi? Bir büyük resmi daha gördük, hamdolsun!
Plaka demişken aklıma geldi: Liramız araba olsa muhtemelen “liraba” adını alırdı. Dolar karşısında liraba, Aydın(09) civarlarını çok hızlı geçti (“kısa kes, Aydın havası olsun” sözünden etkilenmiş olabilir). Balıkesir (10) dolaylarında kısa bir mola verdikten sonra hızla Bilecik (11) yolunu tuttu. Adamlar yol yaptı tabi, duble haneli yollarda seyrediyor artık. Çift hanelerde ne kadar kalacağını nerden “bileciik”? Bitlis(13) sınırlarını da geçen liraba, bugünlerde “bizden selam olsun Bolu(14) beyine” diye türkü tutturmuş.
Hal böyleyken, ekonomide yeni bir şey denediğini, TL’nin değer kaybını bilerek yaptığını ve yüksek kur ile ihracat atağına kalkacağını söyleyenler yerli ve milli oluyormuş. “Paramız neden değer kaybediyor ve durmadan fakirleşiyoruz? Ölçüsüzce artan kur hepimizi yakacak” diyenler de, nasıl oluyorsa “mandacı ekonomistler” olarak kabul ediliyormuş. Manda ve ekonomist deyince aklıma, saçlarını manda yalamış gibi duran bir ekonomist geliyor ama onun kastedildiğini sanmıyorum.
Kur yangınının ateşini söndürmek için, net rezervleri ekside olan Merkez Bankası, bir kaç defa piyasaya müdahale etti. E, hani yüksek kur rekabetçi olacaktı, ihracatımız için daha iyiydi, nerden çıktı bu müdahale? Dövizi nereden buldu diye sormayın, Karar gazetesi ekonomi yazarı İbrahim Kahveci “piyasada dövizleri Merkez Bankası topluyor, ihtiyacı karşılayacak döviz bırakmıyor” diyerek kuru yükseltenin dış güçler olmadığını defalarca yazdı.
Ne yapsak acaba?
Kur problemini çözmek için içler-dış güçler çarpımı yapıp eşitlesek mi? Neticede kur dediğimiz mesele, Gencebay olan bir Orhan-Orhantı konusudur ve oran-orantı problemleri, içler-dışlar çarpımı yapmak suretiyle çözülür.
TL’nin Kur’ona virüsüne yakalandığını düşünmek de mümkün. Mesela, para dolaşım sistemimizdeki anti’Kur oranını yükseltmek için 128 milyar “dövz” a$ımız olsa fena mı olurdu? Tabii, faiz-3, faiz-2 ve faiz-0 aşamalarından başarı ile geçmiş ve kullanım onayı almış bir a$ıdan bahsediyoruz. Ne bileyim, stoklarımızın tamamını temizlesek, depolarla aramıza mesafe koysak... Enfilyasyon çalışmalarına önem versek, iş alemini ucuz kredilerle paraya boğmaya çalışırken, faize karşıymışız gibi bir maske taksak...
Neyse, aklıma çok daha ucuz bir çözüm geldi: Konuşanın, dolar yükseltecek sözlerini anlayıp sansürleyebilen bir prompter... Ne dersiniz, daha kullanışlı olmaz mı?
İbrahim Özdabak Karikatürü |
Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/kur-ona-virusu_554355