Bu Blogda Ara

Arşiv

Yokçular Vakfı


Yokçular Vakfı

-Merhaba, biz ihale için gelmiştik...
+Peki... Tecrübeniz var mı?
-Yok.
+Liyakat var mı?
-Yok.
+Paranız var mı?
-Yok ama para mühim değil, bankalardan alırız...
+Bankalara gösterecek teminatınız var mı?
-Yok. Sen söyle hele, bu ihaleyi aldığımızı duyan bize para vermez mi? Bak sana bir fıkra anlatayım:
Baba: Benim seçtiğim bir kızla evlenmeni istiyorum.
Oğul: Hayır!
Baba: Kız Bill Gates’in kızı.
Oğul: O zaman tamam.

Baba Bill Gatese gider:
Baba: Kızını oğlumla evlendirmek istiyorum.
Bill Gates: Hayır.
Baba: Ama oğlum Dünya Bankasının CEOsu
Bill Gates: O zaman tamam.

Baba Dünya Bankasının başkanına gider:
Baba: Oğlumu CEO yap!
Başkan: Hayır.
Baba: Ama oğlum Bill Gatesin damadı.
Başkan: O zaman tamam.

+Birader, neyi sorsak cevabınız “yok”... Nereden gelmiştiniz pardon?
-Yokçular Vakfı’ndan. Bir tane “var”ımız var, o da her şeye yetiyor. Bil bakalım, kimin selamı var?
+Aman efendim, baştan söyleseydiniz ya... Onun selamı emirdir, emir demiri de, demir yollarını da keser. Bu arada ihaleye giren başka biri de var...
-O kim ya...

Yokçu şahıs “o kim ya” deyince aklıma geldi: Yukarıdaki diyalog temsilidir ve günümüzde çoğu ihalede görebileceğimiz periyodik bir tablodur. Evet, kimya tutmazsa ihale vermiyorlar. Kimya neden önemli mi dediniz? Lisedeyken, kimya dersinde periyodik tablonun 1A gurubu elementlerini hatırlamak için, elementlerin simgeleri ile başlayan kelimelerle şöyle bir cümleyi hafızamıza almıştık: “Haydarpaşa Lisesi Nankör Kimyacısı Rabia’nın Cesedini Fırlattı” (H, Li, Na, K, Rb, Cs, Fr) 1A grubu elementlerinin özelliklerine ve kullanım alanlarına bakarsak: 

  • Yoğunlukları ve erime noktaları çok düşüktür.

  • Bileşikleri (p)iyoniktir.

  • Değerlik elektron sayıları 1’dir, değerlik tabakalarındaki bir elektronu kolayca verebilirler ve kuvvetli “indirgen”dirler.

  • ReAKsiyona çok kolay girebildiklerinden, tabiatta genelde serbest halde bulunmazlar, tuzlu ihalelerde-afedersiniz- bileşiklerde yer alırlar (misal: NaCl, sofra tuzu).

  • Soydum –afedersiniz- Sodyum (Na) metalinin buharı bazı ampüllerde kullanılır.

Kimyası tutan ihaleyi 1A’lır ki sormayın...

Çevre Hassasiyeti

BM toplantılarında söylediği sözlerden çok birilerinin maşası olmakla suçlanan ve neredeyse “persona non grata” ilan edilen Greta Thunberg iklim ve çevre ile ilgili konularda dünyanın dikkatini çekmeye çalıştı. Hamdolsun, çevre konusunda çok hassas olan bir hükümetimiz var. O yüzden içim rahat. Çevre deyip geçmeyin, çevresi iyi olan adam çok iyi yaşar. Misal; kaç tane kurumdan maaş tut? Altı maaş üstü bulut, 250 bin lirayla derdi unut, çevre ne güzel ne güzel...

Hahahaber 23 Ekim 2019



İmam Berlini
AKP’nin TBMM grup toplantısında Gündoğdu Marşı’nı söylemesinden etkilenen imam Berlinî, bundan sonra sela yerine “Çav Bela” okuyacağını duyurdu…


NOT: Bu sayfada yer alan haberler hayal ürünüdür, uydurmadır. Gerçek haberlere benzeyebilir, gülüp geçiniz, kafayı takmayınız. . .

My name...


My name

Kimi bize dost, kimi düşman, birbiri ile anlaşamayan veya birbirine düşman ülkelerin (ABD-Rusya, Suudi Arabistan-İran gibi...), ülkemizi kınamak veya ona karşı durmak konusunda uzlaşmış gibi aynı tepkileri verdiği Barış Pınarı Harekatı’nı, Amerikalı bir heyetin ziyareti sonrası şimdilik durdurduk.

Hadi, Avrupa Birliği ülkelerini anlarım, mülteciden falan korkuyorlar, alayı haçlı ittifakı... Yav, Almanya, sana ne oluyor? Biz ki, tarihte, yendiğimiz halde senin yenilgin sebebiyle mağlup sayılmış bir milletiz! Birlik ülkelerine “bi’ durun Allah aşkına, rahat bırakın Türkiye’yi, zaten ortalık karışık...” diyemedin mi? Bırak bunu demeyi, bize ilk karşı çıkanlardan biri sen oldun, yalan mı? Silah satışına ambargo koydun, ondan sonra “nayn, nayn...” yav, ne naynı? Bak senin “nayn”larına nasıl cevap veriyoruz: 

“Biz girince bak neler oldu
Dünya ülkeleri yandı tutuştu
Şu dünyanın düzenine bak
Müttefiklerim neden yok oldu

Hop tri ni nayn nayn,
Nayn nayn, ne nayn yav
Hop tri ni nayn nayn,
Nayn nayn, ne diyon”

Duymuşsunuzdur, Trump’ın yazdığı mektup çok konuşuldu son günlerde. Diplomatik teamülleri bırakın, sokaktaki bir vatandaşın bile kullanmaktan imtina edeceği bir dille yazılmış. Nerede kaldı devlet adamlığı ve ciddiyeti? İtalyan Cumhurbaşkanı Mattarella’ya da, bir İtalyan peyniri olan “mozarella” dediği söyleniyor. Haydi diyelim yanlış anlaşıldı, yarın bir gün, Fransa Cumhurbaşkanına da “makaron” demeyeceğinin bir garantisi var mı? Eyyy Trump, söylediklerin yanına kar mı kalacak sanıyorsun? Kimse cevap vermese de ben veririm, anlıyor musun? Çeker cevabını veririm ve dönüp tweetlerine bile bakmam! Al sana, bu da benim mektubum (başlığı bilerek name koydum; nâme bizim dilimizde mektup demek, senin dilinde de isim... isimleri öğren ki, yanlış hitap etme insanlara!):

My name
One minute!
I’m speech kürsü
Nice to meet you
Where is kra what?
White sea, why to see you?

Evet, ingilizce bilmiyorum ve büyüklerimden duyduğum ingilizce cümleleri yazdım. Beğenmediysen, nâmemi kendi dilimde yazarım, sen de Hakkı Bulut’un bir nağmesi eşliğinde okursun:

“Yazdığın son mektup şu an elimde,
Okuyup ağlıyorum her kelimede.
Demek ki, yalanmış aşkın sevgin de.
Akıllı ol diyorsun, böyle olur mu?
Tweetler artık neyi değiştirir ki?
Elinle kabrimizi kazdın demek ki...
Biz zaten dünyada gün görmedik ki...
Son darbeyi vurdun, bu son mektupla!”

Öne Çıkan Yayın

Gözlükler

  İbrahim Özdabak Karikatürü   “Artık önümüzü göremiyoruz” sözünü ilk duyduğunuzda aklınıza: “Tabii canım, nasıl adım atacağımızı şaşırdık...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: