Bu Blogda Ara

Arşiv

Çay-Simit Hesabı...


Çay-simit

AKP’nin grup başkanvekili ve aynı zamanda milletvekili olan Muhammet Emin Akbaşoğlu, Çankırı’da tertiplenen bir toplantıda yaptığı konuşmada günümüz asgari ücretinin alım gücünü göstermek için çarpıcı bir örnek verdi. Çay ve simit fiyatları üzerinden yapılan hesaplamlar ihtiva eden bu konuşmanın videosu kısa zamanda sosyal medyada çokça tartışıldı ve paylaşıldı.

Ana muhalefet olmasa bile, içinde bulunduğumuz ân’a bakanların onu muhalefet ederken görebildiği, içerisinden mevcut iktidarın doğduğu, eskinin Selamet-Refah ve şimdinin Saadet Partisi bu videoyu kullanarak yeni bir video kurgulamış. Bu videoda, yıllar yıllar önce partilerinde görev yapan şimdiki Reis-i Cumhur da var. Vakt-i zamanında, kendileri muhalefetteyken 5 kişilik bir ailenin asgari ücretle geçinemeyeceğini anlattığı videoda, bir çay ve bir simidin piyasa fiyatı üzerinden yaptığı hesapta, ailedeki her bir ferdin, her öğün sadece bir çay ve bir simit aldığı farz edilse bile, bir aylık masraflarının o günkü asgari ücretten daha fazla bir yekûna ulaştığını söylüyordu. Erdoğan o konuşmasında muhalefet olarak günün iktdarına laf çakıyordu. Akbaşoğlu da iktidar cenahını savunmak için aynı tarzda konuşup aynı hesapları yapıyor.

İşte Saadet’çiler, o görüntüler ile Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun görüntülerini harmanlamışlar. İkisi de, dinleyicilerin dikkatini canlı tutmak ve onlarla etkileşim içerisine girmek için konuşmaları içerisinde retorik sorular sorarak ilerlediğinden, montaj videoda biri soruyu sorarken, öteki de sanki o soruya cevap veriyor gibi görünmüş. Nihayetinde, ortaya komik ve başarılı bir çalışma çıkmış. Videoyu şuradan izleyebilirsiniz: 


Çay-Simit Kara Deliği!

Akbaşoğlu’nun konuşmasında çay 1 lira ve simit 1 lira gibi gerçekçi olmayan rakamlarla yer alıyor. Bu fiyatları nereden aldığı merak konusu. 1.75’den ucuz simit yok, çay da en kötü yerde 2-2,5 lira. Gerçek piyasa fiyatlarıyla, 5 kişilik bir aile için yapılan hesap, aylık yaklaşık 2000 lira civarında tutuyor. Asgari ücret ise malum 2020 lira. Çay ve simit ikilisi adeta bir kara delik gibi yutuyor asgari ücreti... 

Çay-simit hesabı
Karikatürist İbrahim Özdabak ağabeyimiz, ilk defa yayınlanan kara delik resminin simide benzerliğinden yola çıkarak çizdiği karikatürde, turuncu bir simit ile ortasında bir bardak çay resmedip üstüne “Kara Delik” yazdı. Kara delikler ışığın bile kaçamadığı yapılardır ki, ampül ne yapsın onun karşısında... 

“Hadi canım, çay-simit nasıl bir kara delik oluştursun?” mu dediniz, hemen işin matematiğine bakalım: Çayın karası + simidin deliği ne yapar? Cevap veriyorum; içler dışlar çarpımı yapıp çayı içer ve sadeleştirme yaparak sade simidi de çıkarırsak, geriye “kara” ve “delik” kalır...

Kara Delik Türküsü

Asgari ücretle çalışan vatandaş da ne yapsın, şu meşhur “Kara Tren” türküsünü kendine uyarlayarak şöyle söylüyor:

Simit bende, “sumuti” sende
Ya kendin gel, ya saraya gel de
Duyarım yapmışsın iki satır mahsup
Örnek diye verirsin, geçmişi unutup

“Kara delik”le geçinir(asgari ücretli), belki hiç gülmez
Saraylarda yaşayan derdini bilmez
Parayı savurur halini görmez
Çay dolar bardağım, gözyaşım dinmez...

İktidar partisi çayın etkisini gördüğünden midir bilmiyorum, en son seçimler öncesi millete çay paketleri dağıttı. Seçim sonuçlarına bakınca çok da işe yaramamış fuzuli bir çalışma gibi görünüyor. Fuzuli demişken, “çay söylesem tesiri yok, sadece simidin susamına da halk razı değil” diyorlar mıdır ki?

Kara Delik Türküsü



Kara delik türküsü

NOT: Bu sayfada yer alan şarkı sözleri ve kişiler temsilidir, hayal ürünüdür, uydurmadır ve bir de neydi, hah.. parodidir.
Kara delik türküsü

(Özhan Eren'e ait Kara Tren isimli türkü tahrif edilerek yazılmıştır)
Simit bende, sumuti sende
Ya kendin gel, ya saraya gel de
Duyarım yapmışsın iki satır hesap
Vermişsin internete geçmişi unutup

Kara delikle geçinir asgari ücretli, belki hiç gülmez
Sarayda yaşayan derdini bilmez
Havasın savurur halini görmez
Çay dolar bardağım, gözyaşım dinmez

Seçim Şarkıları 2019-2


Seçim Şarkıları



Seçim ŞarKıları-2

NOT: Bu sayfada yer alan şarkı sözleri ve kişiler temsilidir, hayal ürünüdür, uydurmadır ve bir de neydi, hah.. parodidir.

“Bi' ilçe lazım şimdi bana bi' sandık
Zulada birkaç oy, yahut geçersiz oy şansı
Seçmenin hareketine bak, ayıp, çok ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma Anadolu Ajansı…

Ah İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle seçim
Geberiyorum aşkımdan
Bak bembeyaz oldu saçım”

--------------------ooooo-----------------

“Sandığımda gül oya
Gülmedim doya doya
Sandığı karıyorum
Oyları saya saya
Seç beni kıyamam seni

Gece gündüz beklerim
Vay benim emeklerim
Afişleri asa asa
Yoruldu bileklerim
Seç beni kıyamam seni

Yıldırım idim düştüm
Ak güle ibret oldum
Tekrar tekrar sayarken
Seçimler “mundar” oldu
Seç beni kıyamam seni”

Tanzim Tasnif


Tanzim Tasnif


Belediye ve muhtar seçimlerinin üzerinden iki hafta geçti, İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığını kimin kazandığı resmen ilan edilmedi (en azından bu yazı hazırlandığı an itibarıyle durum böyle). Pelikan medya ve avaneleri tarafından “sandık darbesi”,  “en şaibeli seçim” gibi ifadelerle anılan seçimde muhalefet hırsızlık ve usulsüzlük yapmakla suçlanıyor ama iddiaları destekleyici maddi bir delil bulunmuş olsaydı yeri ve göğü inletecek olanlar nedense sadece sonuçlara itiraz edip, tekrar tekrar saydırıyor ve bu süreci sündürüp uzatmak için elinden geleni yapıyor. 

AROG filmindeki futbol müsabakası gibi; topun, sahanın ve hakemin sahibi olan ve oldukça agresif tavırlarla oynayan taraf, maçta geri düştü. Pozisyonların tekrarını izlerken attıkları golleri bile saydırmaya kalkıyorlar. Askeri, polisi, istihbaratı ile bütün güvenlik güçleri elinde olan, kendi atadığı memurların sandık başkanı olduğu, her sandıkta ayrıca görevlisi bulunan ve şaibe iddialarını ortaya atan iktidar, muhalefetin neden ilçe belediyelerinde ve belediye meclisi seçimlerinde aynı organizeli işleri yapmayıp sadece İBB başkanlığı için bu imkanı kullandığını anlatamıyor. 

Açık Oy, Açık Tasnif!

Görüldüğü gibi, sonuçlar hakkında tartışmalar uzun süre bitmeyebiliyor, oylarımız anketlerde başka, sandıkta başka, AA'nın sonuçlarında başka (malı nereden alıyor, soğuk zincirinde bekletiyor mu, bekleyen oylar bayatlıyor-oy atlıyor mu, bilmiyoruz) ve YSK'nın açıkladığı sonuçlarda başka çıkabiliyor. Sonra kaybeden taraf “vay efendim, şaibe var” diye ortalığı inletiyor. Aslında çözüm basit: Oyların üreticiden alınıp doğrudan tüketiciye sunulduğu tanzim tasnif sitemi! Bütün vatandaşlar çadıra gelip kime oy verdiğini söyleyecek, arkaya kurulan dev ekranlarda ve televizyonlarda canlı olarak yayınlanacak ve böylece herkes anlık olarak kimin ne kadar oy aldığını canlı takip edecek. Kısaca “açık oy, açık tasnif” mantığı ile işleyecek. Buna kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum.

Kara Delik Fotoğrafı

10 Nisan günü, bilim insanları ilk defa bir gerçek kara delik fotoğrafını yayınladılar. Dile kolay, 55 milyon ışıkyılı öteden çekilmiş fotoğraf bu. Kara delik deyince simsiyah bir şey görmeyi bekliyorduk,  turuncu renkli bir resim gösterdiler. Hayırlar olsun inşallah.  Turuncu rengi görünce iktidardaki parti geldi aklıma. İBB seçimlerinde bi sandıkta kendilerine ait 25 bin oylarının çıkmasını beklediklerini söyemişlerdi. Normal bir sandığın 360 civarında oy alabildiğini düşündüğümüzde, bahsettikleri bu sandığın bir kara delik olması ihtimali birden beni düşüncelere sevk etti. Hiçbir oyun kendisinden kaçamadığı, bütün sandıklara hükmeden bir kara sandık, adeta “sandıkların efendisi”!

Kara delik Hubble'si

Bıu arada, 10 bin yıllık bir tarihi olan ve insanlığın ilk yerleşim yeri kabul edilen Göbeklitepe’de bulunan bir figür internette konuşulmaya başlandı çünkü şeklen, yeni açıklanan kara delik resmine çok benziyordu. Göbeklitepe Şanlıurfa’ya yakın bir bölgede yer alıyor ve 11 nisan Urfa’nın kurtuluşu... Bütün bunları birleştirince ağzımdan şu türkü döküldü: “Kara delik Hubble’si / Le le le le canım… 

“Ak dediler, kara çıktı!”

Köprü ve otoyol gibi devletin kullanım garantisi verdiği mega projelerin 2018 yılı garantilerini karşılamak için önümüzdeki günlerde 3 milyar 650 milyon lira ödeme yapılacağı söylendi. Yaklaşık “4 milyar, sen milyor” bu ödeme bizim cebimizden çıkıyor. Projeleri yapanlar, “AK” dediler, paralar akıyor maşallah… Geçen, geçmeyen, kaçan... İstisnasız, herkes kapılıyor bu akıma… Her şeyi yutan bir kara delik, bir bakıma… Ali Dilki’nin bir şiirinde dediği gibi “her taraftan para çıktı, ak dediler kara çıktı” Projelerin rengine de AK diyorlar ama kara çıkıyor, vatandaşın cebinden durmadan para çıkıyor! Hele yapımı devam eden şehir hastaneleri bitip uzun yıllar boyu devam edecek garanti ödemeleri yapılınca, o zaman kara delik özelliği daha net anlaşılacak!

Öne Çıkan Yayın

Gözlükler

  İbrahim Özdabak Karikatürü   “Artık önümüzü göremiyoruz” sözünü ilk duyduğunuzda aklınıza: “Tabii canım, nasıl adım atacağımızı şaşırdık...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: