Sual: Ramazan vaktinde müslümanları sahura kaldırmak için sokaklarda davul çalınmasına karşı olanlar var. Davul çalma yolu kapandı mı?
Cevap: Davul çalma kapısı kapanmamıştır fakat şu zamanda oraya girmeye altı mani vardır:
- Mani: Nasıl ki kışta, fırtınaların şiddetli olduğu bir vakitte, dar delikler dahi seddedilir(kapatılır). Yeni kapıları açmak, hiçbir cihetle kâr-ı akıl değil. Artan nüfus, çoğalan araçların ve şehirlerin gürültüleri yeteri kadar çok çıkıyorken, davulla yeni bir ses eklemek ne kadar mantıklı?
- Mani: Davul çalmak, sünnet olan sahur kısmının tamamlayıcı bir unsuru olabilir, oruç ibadetinin zaruriyyat kısmından değildir. Zaruriyyat kısmını terk edenlerin çok olduğu bu zamanda, davulun aksülamel yapması yapması muhtemeldir. Dini bir vecibe değildir, kültürel bir uygulamadır.
- Mani: Nasıl ki çarşıda, mevsimlere göre birer meta mergub oluyor. Vakit be-vakit birer mal revaç buluyor. Değişen teknolojilere göre yeni ürün ve teknikler ön plana çıkıyor. Bu zamanda kişilerin kendi kalkmak istedikleri saate ayarlayabildikleri, Davul’un vazifesini görecek daha teknolojik ve insan dostu cihazlar/uygulamalar bir hayli gelişmiş durumda. Hele ki robotik ve nesnelerin interneti konularının ileri uygulamaları ile entegre sistemler geliştirilse, neler yapılabilir, neler… Mesela, metabolizmanızı inceleyerek uyku durumunuzu ve açlık hissinizi ölçen yatak, en uygun saatte mutfağa haber verip, vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri uygun miktarda kullanarak sahur yemeği hazırlanmasını sağlayabilir. Size sadece kalkıp yemek düşer.
- Mani: Mani yoktur! Davul çalmanın muktezalarından biri, günün ve zamanın ruhuna uygun maniler eşliğinde davul çalmaktır. Bugün mani söyleyerek davul çalanı ben hiç görmedim.
- Mani: Davul, yatay mimarideki evlerin olduğu bölgelerde daha etkili olabilir. Yüksek katlı apartmanların olduğu şehirlerde davulun sesini en üst katlara duyurmak zor. Daha yüksek sesle çalınmayı gerektirir. Bu sefer de alt kattakiler fazla rahatsız olur. Bir zamanlar izolasyon malzemesi reklamında olduğu gibi, kapıcı kaloriferleri normal yaktığında alt kattakiler ısınırken üst kattakiler üşüyordu. Kapıcıyı çağırıp daha fazla yakmasını istiyorlardı. Daha fazla yanınca da alt kattakiler sıcaktan pişiyordu. Klasik bir şekilde çalınan davul çok arzî kalır. Yere yakın çalınan davuldan korkacaksın. Drone davul kullanmak çözüm olabilir bunun için ama şimdi davulcuların gözünü de açmayalım, aman ha, sakın söylemeyin davulculara!
- Mani: Herkes Davuloğlu değil ki stratejik uzaklıktan davul çalsın! Malumdur ki, davulun sesi uzaktan hoş gelir. Davul sesinin hoş geleceği uzaklığa “stratejik uzaklık” denir. Stratejik uzaklıktan çalan davulların sesi, sahura kalkmış insanlara Şam’da sabah namazı kılma isteği bile uyandırabilir. Pelikan kuşlarının gürültüsü ile Davuloğlu’nun sesi öyle kısıldı ki, bu stratejik uzaklık meselesi sahipsiz kaldı. Davul birinin boynunda, tokmağı başkasının elinde olunca “AKordu” bozulmuş bir enstrüman gibi çalınmaya ve kulak tırmalamaya başladı. Kimse kulak zarlarımızı test etmeye kalkmasın!
Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu da, bir sahur vaktinde yazdığı belli olan tweette şunu dedi: “Davulcu geçiyor. Sokakları yıka yıka geçiyor… Davulun sesi cümle canlıları, melekleri bile incitecek kadar hoyrat bir ses, gecenin bu vaktinde. Davul sesi şehrin ruhuna uygun değil. Bu ilkelliğe bir son verelim artık.”
Eski zamanlarda ihtiyaçtan doğan ancak artık anlamı ve gereği kalmamış olan bu davul işine son verilmesi taraftarıyım. İftar saatlerinde evde olunduğunu bildiği için kapıları çalan ve bahşiş toplayan kişilere kimse para vermese, bu müessese kendi kendini söndürüp zamanla yok olacaktır. “Çalıyor ama çalışıyor” düşüncesi artık hiçbir alanda işlemesin ve kimse çalmasın…
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/davullar-kimin-icin-caliyor_463602