E-devlet uygulaması üzerinden kişilere alt ve üst soy bilgilerini sorgulama servisi hizmete açıldı.
Vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gören hizmet, sistemin tamamen
kilitlenmesine sebep oldu. Belli ki, bu kadar yoğunluk beklenmiyordu
veya altyapı kapasitesi doğru hesaplanmamıştı. E-devlet sistemine başka
bilgi ve belge almak için girmek isteyip giremeyenler sisteme epey sitem
ettiler haklı olarak. Bir iki gün askıya alınan hizmet, tekrar açıldı.
Bu sefer istekleri alıp sıraya sokuyor ve bir kaç saat içerisinde
istenilen raporu oluşturuyordu.
Şu ana kadar yaklaşık 15 milyon soy ağacı sorgulaması yapılmış. Bu da nüfusumuzun neredeyse beşte birine tekabül ediyor. Üst soy tabir edilen baba, anne, onların babaları ve anneleri ile yukarı doğru giden kişilerin bilgileri, bir ailedeki bütün kardeşler için aynıdır. Her aileden sadece bir kişi sorgulasa ve sorgusunun sonucunu bütün aile efradı ile paylaşsa bu kadar sorgulama olur muydu? Sistemin yerinde ben olsam, “gül ağacı değilem, her gelene eğilem” deyip alınmak istenen aile bilgisine bakarım, daha önce bu aile soy bilgisi sorgulanmışsa derim ki “bu aile falanca kişi tarafından sorgulanmıştır. Lütfen o kişiye müracaat edin, beni de fazla yormayın, bakın sırada milyon tane adam daha var!” Peki, aralarında dargınlık, husûmet bulunan kardeşler ne yapsın? Onlar da kusura bakmasın, bu vesileyle barışsınlar bir zahmet. Zaten birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde dargınlık olur mu?
SOYADI HİSS-İ KABLELVUKU
Soy ağacı vesilesiyle 1850’li yıllarda yaşayan dedelerimizin hiss-i kablelvuku ile 1934 yılında çıkan soyadı kanununu hissedip almış olduklarını gördük. Bereket versin ki, doğru soyadını tahmin edip almışlar, yoksa işin içinden çıkılamazdı. Sonra, 150 yıl önce dünyaya gelmiş bazı dede ve ninelerimizin kayıtlarda hâlâ sağ olduğunu ibretle gördük. İster misiniz seçimlerde de oy kullanmış olsunlar? İnşallah onlara da GSS prim borcu terettüp etmemiştir, ettiyse bir şekilde tahsil edilmesi için sevgili torunlarına rücu edilir mi acaba? Bir de, eski kayıtlarda herkesin doğum gününün 1 Temmuz olması bir tek beni mi şaşırttı bilmiyorum. Bunlara benzer ilginçliklerle karşılaşanlar hemen sosyal medya hesaplarında paylaştılar. Dost var, düşman var, dolandırıcı var… Öyle, bütün bilgiler alenen paylaşılır mı? “Bu benim soy ağacım” deyip paylaşarak ifşa ettiğimiz kimlik bilgilerine bakarak “ben bunu soyacağım” diyenler olabilir, aman dikkat!
FATİHA VE DE YASİN…
Dolandırmak demişken, internette sorgulayan herkesi padişah, paşa torunu gösterip mukabilinde para veya altın talep eden site ve uygulamalara lütfen itibar etmeyiniz. Son olarak, müteveffa dedelerimizi sormak öğrenmek önemli tabi, ancak hayırlı torunlar olduğumuzu göstermek istiyorsak ahirete göç etmiş olanlara Fatiha ve Yasin okuyalım, yaşıyor olanları da ziyaret edip ellerini öpelim. İnternetten sorulmak yerine hatırlarının sorulmasını tercih ediyorlardır her halde…
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/soy-agacim-paylasimlarimiz-soyacagim-dedirtmesin_454676
Şu ana kadar yaklaşık 15 milyon soy ağacı sorgulaması yapılmış. Bu da nüfusumuzun neredeyse beşte birine tekabül ediyor. Üst soy tabir edilen baba, anne, onların babaları ve anneleri ile yukarı doğru giden kişilerin bilgileri, bir ailedeki bütün kardeşler için aynıdır. Her aileden sadece bir kişi sorgulasa ve sorgusunun sonucunu bütün aile efradı ile paylaşsa bu kadar sorgulama olur muydu? Sistemin yerinde ben olsam, “gül ağacı değilem, her gelene eğilem” deyip alınmak istenen aile bilgisine bakarım, daha önce bu aile soy bilgisi sorgulanmışsa derim ki “bu aile falanca kişi tarafından sorgulanmıştır. Lütfen o kişiye müracaat edin, beni de fazla yormayın, bakın sırada milyon tane adam daha var!” Peki, aralarında dargınlık, husûmet bulunan kardeşler ne yapsın? Onlar da kusura bakmasın, bu vesileyle barışsınlar bir zahmet. Zaten birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde dargınlık olur mu?
SOYADI HİSS-İ KABLELVUKU
Soy ağacı vesilesiyle 1850’li yıllarda yaşayan dedelerimizin hiss-i kablelvuku ile 1934 yılında çıkan soyadı kanununu hissedip almış olduklarını gördük. Bereket versin ki, doğru soyadını tahmin edip almışlar, yoksa işin içinden çıkılamazdı. Sonra, 150 yıl önce dünyaya gelmiş bazı dede ve ninelerimizin kayıtlarda hâlâ sağ olduğunu ibretle gördük. İster misiniz seçimlerde de oy kullanmış olsunlar? İnşallah onlara da GSS prim borcu terettüp etmemiştir, ettiyse bir şekilde tahsil edilmesi için sevgili torunlarına rücu edilir mi acaba? Bir de, eski kayıtlarda herkesin doğum gününün 1 Temmuz olması bir tek beni mi şaşırttı bilmiyorum. Bunlara benzer ilginçliklerle karşılaşanlar hemen sosyal medya hesaplarında paylaştılar. Dost var, düşman var, dolandırıcı var… Öyle, bütün bilgiler alenen paylaşılır mı? “Bu benim soy ağacım” deyip paylaşarak ifşa ettiğimiz kimlik bilgilerine bakarak “ben bunu soyacağım” diyenler olabilir, aman dikkat!
FATİHA VE DE YASİN…
Dolandırmak demişken, internette sorgulayan herkesi padişah, paşa torunu gösterip mukabilinde para veya altın talep eden site ve uygulamalara lütfen itibar etmeyiniz. Son olarak, müteveffa dedelerimizi sormak öğrenmek önemli tabi, ancak hayırlı torunlar olduğumuzu göstermek istiyorsak ahirete göç etmiş olanlara Fatiha ve Yasin okuyalım, yaşıyor olanları da ziyaret edip ellerini öpelim. İnternetten sorulmak yerine hatırlarının sorulmasını tercih ediyorlardır her halde…
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/soy-agacim-paylasimlarimiz-soyacagim-dedirtmesin_454676