İbrahim Özdabak Karikatürü |
Belki de, bütün cemreler bir merkeze düştü, merkez de bu cemreleri toplayıp arka kapıdan, kamu banklarının olduğu park ve bahçelere gizlice sattı, olamaz mı? 128 milyar cemre’zerv nerede?
Neyse moralinizi bozmayın, “U’lu” emirlerimiz bu seneyi bolluk ve bereket yılı ilan etti. Soğuk ve yağışlı bu geçen zamanlar, zamlardan bunalan halkımızı yazın ferahlatacak inşallah diye bekliyorlar ki “yaz gelip mahsuller ortaya çıktıkça gıda ürünlerinin fiyatı düşer; bu yıl bolluk, bereket yılı” dediler.
Maliyetleri üçe-beşe katlanmış çiftçiler nasıl ekecek bilemiyoruz. Zenginlerin parasını fakirlerin vergisinden alınan paralarla kur koruması altında nemalandırma işleminin bir aylık maliyeti bile bütün çiftçilere verilecek bir yıllık teşvikleri geride bırakmış.
Dövizi düşürecek bir rezerv kalmayıp, paramızın pul olacağı ve dövizlerin arşa yükseleceği belli olmuşken, biz dediler, kurun yükselmesini istiyoruz. İhracat çoğalacak, döviz girdisi yükselecek ve kur kendiliğinden düşmüş olacak. Fiyatları Avrupalılar için küçük, çiftçimiz için büyük olan sebze meyveyi dışarı gönderttiler. Batılıların 9-10 lira vererek aldığı sebzeyi 3-4 liradan sattılar. Sonuç ne oldu, arz azaldığı için, ülke içinde fiyatlar fırladı. Talebi karşılamak için sattığımız ürünlerin 9-10 liradan ithalatı yapılınca kârda mı oluruz, artık siz karar verin.
Bir de, ekonomide yeni bir safhaya geçmişiz. Eskiden durmadan paket açıklarlardı, paketlerin içinden de hep esnafı çiftçiyi faize boğacak tedbirler yer alırdı. Hangi derde nasıl derman oldu, kimler bankaların eline düştü, Allah bilir. Tulumba suyunu iyice çekti galiba, epeydir yeni bir paket duyurusu yapmadılar. Yeni model denediler, klasik ve ortodoks politikaları reddediyoruz, yeni bir paradigmaya geçiyoruz dediler... Eskiden krizi inkâr ederler, herkesin rahatı yerinde, fitneciler yalan söylüyor derlerdi. Şimdilerde artık mızrak çuvala sığmaz olunca “tamam, sıkıntı var ama bizden kaynaklı değil, hem dünyada her ülke aynı sıkıntıları çekiyor” demeye başladılar.
Her gün zam, her şeye zam haberlerini gördükçe toplum olarak ekonomik kriz virüsü hakkında sürü bağışıklığı mı kazanıyoruz, nedir... Yöneticilerimiz de sabredin, şükredin deyip duruyor. Düz yolda giderken, uçurumun kenarına getirmişler bizi, yuvarlanmamıza ramak kalmış, neden buradayız diye sorduğumuzda “sen şükret, ya düşseydin” diyorlar. Biz Allah’a her durum için şükrederiz de, siz kötü yönetiminizin hesabını verin önce...
Hani fiyat istikrar timleri kurmuşlardı, fırsatçılara göz açtırmayacaklardı, bin market açıp vatandaşa ucuz gıda sağlayacaklardı diye soranlar var. Bugünlerde, 30’a yakın üründe fiyat sabitlemesine gidilebileceği konuşuluyor. Böyle polisiye tedbirler, kriz yangınına körükle gitmekten başka anlama gelmez. Satışlar kayıtdışı yapılır, karaborsa patlar, yiyecek ekmek bulmakta bile zorlanırız Allah korusun...
Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/cemreler-ve-ekonomi_561939
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetlendikten sonra uygun görülürse yayınlanacaktır. Genel ahlâka mugayir ifadeler, hakaretler veya spam türündeki muhtevaya sahip yorumlar, takdir edersiniz ki, yayınlanmayacaktır. Onun haricinde her türlü yorum yapabilirsiniz, yapınız hatta...