Kimi bize dost, kimi düşman, birbiri ile anlaşamayan veya
birbirine düşman ülkelerin (ABD-Rusya, Suudi Arabistan-İran gibi...), ülkemizi
kınamak veya ona karşı durmak konusunda uzlaşmış gibi aynı tepkileri verdiği
Barış Pınarı Harekatı’nı, Amerikalı bir heyetin ziyareti sonrası şimdilik durdurduk.
Hadi, Avrupa Birliği ülkelerini anlarım, mülteciden falan
korkuyorlar, alayı haçlı ittifakı... Yav, Almanya, sana ne oluyor? Biz ki,
tarihte, yendiğimiz halde senin yenilgin sebebiyle mağlup sayılmış bir
milletiz! Birlik ülkelerine “bi’ durun Allah aşkına, rahat bırakın Türkiye’yi,
zaten ortalık karışık...” diyemedin mi? Bırak bunu demeyi, bize ilk karşı
çıkanlardan biri sen oldun, yalan mı? Silah satışına ambargo koydun, ondan
sonra “nayn, nayn...” yav, ne naynı? Bak senin “nayn”larına nasıl cevap
veriyoruz:
“Biz girince
bak neler oldu
Dünya
ülkeleri yandı tutuştu
Şu dünyanın
düzenine bak
Müttefiklerim
neden yok oldu
Hop tri ni
nayn nayn,
Nayn nayn,
ne nayn yav
Hop tri ni
nayn nayn,
Nayn nayn, ne
diyon”
Duymuşsunuzdur, Trump’ın yazdığı mektup çok konuşuldu son
günlerde. Diplomatik teamülleri bırakın, sokaktaki bir vatandaşın bile
kullanmaktan imtina edeceği bir dille yazılmış. Nerede kaldı devlet adamlığı ve
ciddiyeti? İtalyan Cumhurbaşkanı Mattarella’ya da, bir İtalyan peyniri olan
“mozarella” dediği söyleniyor. Haydi diyelim yanlış anlaşıldı, yarın bir gün,
Fransa Cumhurbaşkanına da “makaron” demeyeceğinin bir garantisi var mı? Eyyy
Trump, söylediklerin yanına kar mı kalacak sanıyorsun? Kimse cevap vermese de
ben veririm, anlıyor musun? Çeker cevabını veririm ve dönüp tweetlerine bile
bakmam! Al sana, bu da benim mektubum (başlığı bilerek name koydum; nâme bizim
dilimizde mektup demek, senin dilinde de isim... isimleri öğren ki, yanlış
hitap etme insanlara!):
My name
One minute!
I’m speech
kürsü
Nice to meet
you
Where is kra
what?
White sea,
why to see you?
Evet,
ingilizce bilmiyorum ve büyüklerimden duyduğum ingilizce cümleleri yazdım.
Beğenmediysen, nâmemi kendi dilimde yazarım, sen de Hakkı Bulut’un bir nağmesi
eşliğinde okursun:
“Yazdığın
son mektup şu an elimde,
Okuyup
ağlıyorum her kelimede.
Demek ki,
yalanmış aşkın sevgin de.
Akıllı ol diyorsun, böyle olur mu?
Tweetler
artık neyi değiştirir ki?
Elinle
kabrimizi kazdın demek ki...
Biz zaten
dünyada gün görmedik ki...
Son darbeyi vurdun, bu son mektupla!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetlendikten sonra uygun görülürse yayınlanacaktır. Genel ahlâka mugayir ifadeler, hakaretler veya spam türündeki muhtevaya sahip yorumlar, takdir edersiniz ki, yayınlanmayacaktır. Onun haricinde her türlü yorum yapabilirsiniz, yapınız hatta...