Ekonomimizin içinde bulunduğu durumu
düşününce, aklıma şöyle bir tablo geldi: Çölde yürümekte olan ekonomimiz,
birden karşısına çıkan enflasyon aslanını görür. Can havliyle kaçmaya
çalışırken etrafta saklanacak bir yer bulamaz, ilk gördüğü kuyunun içine
kendini atar. Daralma ile başlayan bu kuyu kriz kuyusudur. Ekonomi düşerken, eli
hasbelkader zayıf bir dala tutunur. Aşağısı karanlıktır, dev dış borçlar ve
belirsizlik ejderhaları ile doludur. Tutunduğu dal küçük bir ağaca aittir ve
köklerini faiz ve işsizlik fareleri kemirmektedir, koptu kopacaktır. Bu ağaçta,
ilahi ihsan eseri, enva-i çeşit sebze ve
meyve bulunmaktadır. Sureten çok süslü duran bu ağacın meyveleri aslında
zehirlidir. Yerken vatandaşa tatlı gelen bu meyve ve sebzeler kısa bir süre
sonra sancılara sebep olacaktır.
Bediüzzaman’ın Sözler adlı eserinin
Sekizinci Söz’ünde anlatılan hikayeden alınan bu tabloya, muhtemelen iktisat
ilmine muttali olanlar, kavramları ve benzetmeleri daha iyi tatbik edebilirler.
Yükselen maliyetler, artan fiyatlar, enflasyon ve borçlar arasında sıkışan
ekonomimizi rahatlatmak için hükümet, tanzim satışlara yöneldi. Piyasaya
müdahale anlamına gelen ve zararına da olsa yapılan satışların faturasını bütün
vatandaşlar ödeyecek. Nitekim, petrol ihracatına çokça güvenen Venezuela da
ekonomisini bugünkü haline getirmeden önce benzer yollardan geçmiş: Devlet
eliyle belirlenen ve indirilen fiyatlar üretimin durma noktasına gelmesine
sebep olmuş, karaborsa patlamış, enflasyon ise astronomik rakamlara doğru
yükselmiş. Halka ucuz mal temin etmek için devlet ithalata yüklenince eldeki bütün
kaynaklar dışarıya gitmiş.
Ve Neuzubillah!
Fıkraya göre, Nasreddin Hoca’ya bir gün Timur sormuş: “Yahu, Hoca merak ettim, geçmişte Abbasi Halifelerine halk, 'Muhteşembillah, Mutasımbillah, Muvaffakbillah' diye adlar koyarlarmış. Ben o zaman hükümdar olsaydım, acaba halk beni hangi sıfatla çağırırdı?” Hoca da hemen yapıştırmış cevabı: “Neuzubillah!”
Ve Neuzubillah!
Fıkraya göre, Nasreddin Hoca’ya bir gün Timur sormuş: “Yahu, Hoca merak ettim, geçmişte Abbasi Halifelerine halk, 'Muhteşembillah, Mutasımbillah, Muvaffakbillah' diye adlar koyarlarmış. Ben o zaman hükümdar olsaydım, acaba halk beni hangi sıfatla çağırırdı?” Hoca da hemen yapıştırmış cevabı: “Neuzubillah!”
Sizin de aklınızda olsun, hangi ülkeye benzediğimizi soran
olursa cevabınız “Ve neuzubillah!” olsun...
“Alem Tanzim’den Razi”
Vatandaş canibinden bakılırsa, piyasaya
göre daha ucuza satış yaptığı için tanzim satış makbul görünüyor. Şöyle bir
türkü söylediğini de duyabilirsiniz:
“Poşet aldım
çıktım alışverişe
Ta Tuzla’dan
geldim Ümraniye'ye
Vatandaşlar
bir marketi meth eder
Tanzim satış
derler onun namına, vay vay
Vay
Tanzim...
Alem
Tanzim’den razi (x2)
Sordum,
devletin dediler
Zararına
satış dediler
Satış
sınırsız değil
Kotalıdır dediler”
Üretim
ve Montaj Hatlı Lojistik
Tabii, vatandaşın hoşuna gittiğini görünce
devletlülerimiz, markette satılan her ürünü tanzimde satacaklarını ifade etti.
Seçime kadar ülkenin her yerinde ve söyledikleri gibi her şeyi satacak market
organizasyonu biraz zor olabilir. Elektronik ortamda PTT alışveriş sitesi ve
kargo hizmetleri bu manada kullanıma açıldı. Kargoda meyve sebze nasıl gidecek
demeyin. Bunu fırsata dönüştürmek mümkün. Mesela Mardin’de bir vatandaş salça
mı almak istedi, hemen PTT elektronik sitesinden domates siparişi verecek.
Siparişi ulaşıncaya kadar geçen sürede ve taşıma sırasındaki ezilmelerle
salçaya dönüşebilir. Hem taze olur, hem de zamandan tasarruf edilmiş olur. Al
sana katma değerli hizmet: Üretim ve montaj hattının içinde olduğu lojistik
hizmeti! Meyve suları için de geçerli ama patlıcan ve biber için nasıl olur
bilmiyorum.
Tanzim Marketlere İsim Alternatifleri
Tanzim satış genel bir ifade olduğu için
bence yeni ve özel bir isim bulmak daha iyi olur. Aklıma ilk gelen isim
REM(Zİ), uzun okunuşu da şöyle: Rakipsiz Emniyet Marketi(Zorunlu İhtiyaçlar). Öncelikle vatandaşın tanzim için söylediği
türkü ile bu isim çok uyumlu olacaktır. “Alem REM(Zİ)’den razi...” Markette gün
boyu bu türkünün çaldığını düşünsenize... Neyse bu isim ve türküsü sizi
sarmadıysa SAR-MAR da diyebiliriz, Saray Marketleri manasında. Bunun da sloganı
hazır: “Zararına İşler, Ucuzluk SAR-MAR’ı”...
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/venezuela-ve-neuzubillah_486361
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/venezuela-ve-neuzubillah_486361
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetlendikten sonra uygun görülürse yayınlanacaktır. Genel ahlâka mugayir ifadeler, hakaretler veya spam türündeki muhtevaya sahip yorumlar, takdir edersiniz ki, yayınlanmayacaktır. Onun haricinde her türlü yorum yapabilirsiniz, yapınız hatta...