Bir tehlike ile karşılaşıldığında veya ortada bir risk varsa
kaçınmak için şu yöntemlerden biri tercih edilir:
Azaltma/yok etme: Riski oluşturan faktör ortadan kaldırılabiliyorsa
kaldırılır hiç olmazsa mümkün mertebe küçültülerek etkisi azaltılmaya
çalışılır.
Yansıtma: Riski azaltmak hiç mümkün değilse, o riski
üstlenebilecek birilerine ücreti mukabilinde devredilebilir. Dış hizmet alınır
yani.
Kaçınma: Yok edilemeyen, azaltılamayan ve kimsenin üzerine
almak istemediği risklerden de kaçınılır. Tehlike olduğu bilinen yoldan değil
de mümkünse başka bir yoldan gidilir mesela.
Türkiye’de epey bir zamandır problemlerin çözümü için
değişik metodolojiler uygulanıyor. Bataklığı kurutmak dururken sineklerle
uğraşılıyor veya sineklerden yağ çıkarılmaya çalışılıyor. Bir kaç örneğe
bakalım:
Market Poşetleri
Önceden ücretsiz verilen market poşetleri yılbaşından
beridir 25 kuruşa satılıyor ve 15 kuruşu devlete gidiyor. Şimdi bu uygulama
ile;
Poşetlerin
çevreye olan zararları yok edilmiş veya azaltılmış oldu mu? Hayır.
Poşet
kullanımı sona eriyor mu? Hayır.
Çevreye
zararı olmayan başka bir alternatife geçildi mi? Hayır.
Poşetlerin
paralı satılmasıyla devlete giden paralar sadece çevreyi korumayı hedefleyen
projelerde mi kullanılıyor? Hayır.
Desene,
çevrecilik yapmak adı altında kasa doluyor...
Dersane-Temel Liselerin Kapanması
Okullarda
alınan eğitimin neden yetmediği ve insanların tonla para ödeyerek dersanelere
gittiği araştırıldı mı?
Dersanelere
ihtiyaç duyulmayacak şekilde düzeltmeler yapıldı mı?
Dersane
kurumu tasfiye edilirken, oradaki çalışanların istihdamı için alternatifler
oluşturuldu mu?
Kapatıldıktan
sonra farklı isimler altında açılan yerler yanında kayıt dışı çalışmaya
başlayanlar için çözüm düşünüldü mü?
Vatandaşa
söylenen ne? “Sizleri dersane yükünden kurtarıyoruz” Yerse...
Sebze Meyve Fiyatları
Zirai
üretimlerimizi artırmak için çaba var mı? Hayır canım, uğraşmaya bile değmez,
veririz parasını ithal ederiz. Paramız var ki alıyoruz. Arpa-buğday, nohut-pirinç,
soğan-patates ve hatta saman bile ithal ediyoruz ihtiyaç olursa.
Yerli
üretimimizin maliyetleri nasıl? Tohum ithal, gübre ithal, yem ithal, aşı-ilaç
ithal, traktörün mazotu ithal. Patlıcanın dolara endeksli olmasına neden
şaşırıyoruz o zaman?
Fiyatların
pahalı olduğunu vatandaş görmesin diye marketler satış yapmama kararı bile
aldı.
Gözleri
kapatınca güneşi yok etmeyi deniyoruz, hadi hayırlısı...
Trafik Cezaları
Son
zamanlarda bazı trafik cezaları neredeyse ikiye katlanacak şekilde zamlandı ve
cezalar yağmur gibi yağmaya başladı.
Trafik
ihlalleri azaldı mı? Kaldırımlara park etmeler, yollarda sağlı sollu hatalı
parklar devam ediyor. Bırakın düzyolu, yaya geçidi olan yerlerde bile araçlar
yayalara çok zor yol veriyor. Halbuki bu konuda kanuni düzenleme de yapılmıştı
ama kim, nasıl denetleyecek?
Vatandaşın
hayatını kolaylaştırmak için mi yoksa kasayı doldurmak için mi cezalar
kesiliyor?
Kısacası,
dostlar alışverişte görsün diye yapılan ve alayiş nümayiş ile duyurulan problem
çözümlerine temkinli yaklaşmak gerekiyor. Hele de geçiş garantisi verdikleri köprüyü
bile sahipleri şu an satmak istiyorsa, ahirette karşılaşmamızın garanti olduğu
sırat köprüsü için dağıttıkları beratlara itibar etmeyiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetlendikten sonra uygun görülürse yayınlanacaktır. Genel ahlâka mugayir ifadeler, hakaretler veya spam türündeki muhtevaya sahip yorumlar, takdir edersiniz ki, yayınlanmayacaktır. Onun haricinde her türlü yorum yapabilirsiniz, yapınız hatta...