Bu Blogda Ara
Arşiv
Köylü Köylü, Hu Hu!
Bingöl’ün Sarıçiçek köyüne düşen göktaşları, köylüleri ihya etti diyor ajanslar. “Nasıl olmuş? Bize de var mı ki?” düşünceleri içerisinde haberleri okudum: göktaşları, bilimsel araştırmalarda kullanılmak üzere Amerikan ve Rus bilim adamları (bilim adamı demeye devam edeni dövüyorlarmış diye duydum, artık “bilim insanları” dememiz gerekiyormuş ama ben alışamadım. Bilim dediğin şey seni “adam” yapmazsa, kim veya ne yapacak? “Oku, adam ol baban gibi, eşşek olma!” sözü atalarımızdan kalma değil midir? Her neyse çok okumuş ve okuduğu bilgiler ışığında adam olmuş bilimcileri kastederek “bilim adamı” diyorum) tarafından köylülerden satın alınıyormuş. Günahı gazetelerin boynuna, gramı 60 dolardan gidiyormuş. Milyonlarca dolar tutarında para harcayarak gökte aradıkları taşlar, yerde bulunmaya başlayınca ecnebiler de üzerine düşeni yapıp köyün üzerine düşen taşları toplamak için, adeta bir overlokçu titizliğiyle köylülerin ayağına gitmiş, beş dakikada taşları almış ve parayı hemen teslim etmiş. Mevzu emeksiz ve sermayesiz para kazanmak olunca duymayan kalmamıştır herhalde ama internetlerini sonradan açmış olan okuyucular için bir özet geçmiş olayım dedim.
Herkes konuyu kendi meşrebince değerlendirmeye başladı tabii. “Ne güzel olmuş, keşke bize de düşse” diyenler olduğu gibi, çekemeyenler de, gariban köylülerin “Allah vergisi” yöntemiyle elde ettiği gelirin vergisini tartışmaya başladı. Neymiş efendim; “bu adamlar havadan gelen taşları sattılar, acaba vergisini ödediler mi?” Tabi bu düşünceler maliyecileri de iştahlandırmış durumda. Neticede bu, “yerli” değil semavi de olsa, bir “milli gelir” olmalıdır, maliyeci kafası ile düşününce. Çünkü milli gelirin en önemli özelliği “kişi başına düşmesi”dir ki, bu taşlar başa düşmek için ellerinden geleni yapmış görünüyor! Köylüler “gayr-i safi” olduklarından büyük bir ihtimalle sattıkları taş için fatura veya herhangi bir başka resmi belge düzenlememişlerdir. Bu durumda yapılacak en iyi şey, olayın geçtiği yere bir maliye müfettişi yollayıp tahkikat yaptırmak olacaktır.
Vergi tahkikatı yapmak üzere köye giden maliye müfettişi ile köylü arasında geçmesi muhtemel sonsuz diyalog ihtimallerinden birini ben şöyle düşünüyorum:
(-:Maliye Müfettişi , +: Topladığı göktaşını satan masum köylü)
-Köylü köylü!
+Hu hu…
-Meteorun geldi mi?
+Geldi geldi
-Ne getirdi?
+Göktaşı, çakıl
– Kime kime?
+Bana sana… ama biz hepsini sattık: RSA, NASA
-Başka kime?
+Valla başka kimse de ilgilenmedi yani… Zaten meteorun atmosfer dışındaki parçaları şeye doğru gidiyordu… sen söyle… hah, kara deliğe!
-Kara delik nerede?
+Solucan deliğini bildin mi? Onun diğer ucunda. Bu sene de ilaçlayamadık tarlaları, hep solucan bastı.
-Solucan nerde?
+Gücün karanlık tarafına geçti
-Karanlık taraf nerde?
+Paralel evrenlerde!
-İşte aradığım cevap!
Maliyeci raporuna şöyle başlar: “Göktaşının kaynağı araştırıldığında paralel yapı ile ilişkisi tespit edilmiş olup… ”
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayın
Şair Tüikî
Bu haftaki misafirimiz, şiirlerindeki serbest ölçüsü ile meşhur olmuş Şair Tüikî... Her ayın 3. günü yayınladığı şiirler toplumun bütün ke...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetlendikten sonra uygun görülürse yayınlanacaktır. Genel ahlâka mugayir ifadeler, hakaretler veya spam türündeki muhtevaya sahip yorumlar, takdir edersiniz ki, yayınlanmayacaktır. Onun haricinde her türlü yorum yapabilirsiniz, yapınız hatta...